top of page

Tanrısal Öngörü-Seneca (1)

  • Yazarın fotoğrafı: HBDivarcı
    HBDivarcı
  • 24 Eki
  • 2 dakikada okunur
ree

'Bilge insanın yaşamın dümeninde oturduğunu' söyleyen Seneca, 'hiç kimse bilgeliği öğrenmedikçe mutlu bir yaşam süremez' diyerek bilgeliğin yaşam için önemini vurgular.


Bilgelik, kişiye yaşamın zor koşullarına katlanmayı, çalışma ve gayret göstermeyle ruh halini doğa yasalarına göre dengelemeyi, kısaca yaşamı çekilir hale getirmeyi öğretir.


Felsefe sana Tanrının ardından gitmeyi ve felakete katlanmayı öğretecek.


Felsefe halka özgü bir sanat değildir, gösteriş için tasarlanmamıştır; sözlerde değil, işlerdedir. Günleri biraz hoş geçirmek, boş vakti sıkıntılardan kurtarmak için değildir. Ruha biçim verir ve onu düzenler, yaşama hükmeder, davranışları yönetir, yapılması ve yapılmaması gerekenleri gösterir, dümende oturur ve şüpheler arasında dalganlanan kişilerin yönünü belirler.


Erdem sahibi kişi bütün zenginlerden daha zengindir. İnsan erdeme ulaştığında doğal olarak mutlu bir yaşama da ulaşabilir. Bu yüzden insan ruhunu felsefe aracılığıyla erdemi, başka deyişle iyiyi istemek üzere eğitmek gerekir: ' Kötü bir insan her şeyi kötüye çevirir, hatta en iyi görünümde ortaya çıkanları bile; ama dürüst ve namuslu bir insan talihin aksiliklerini düzeltir ve katlanmayı bildiğinden onun sertliğini ve zorluğunu hafifletir, iyiliği şükranla ve alçakgönüllülükle, felaketleri metanet ve cesaretle karşılar.


Dostluk, insanın yüreğinden kıskançlık, çıkar gibi yıkıcı duyguları söküp atar ve ruhuna başkalarına yararlı olma, paylaşım gibi duyguları aşılar.


Tanrıdan ilahi bir kıvılcım alan insanoğlunun ancak Tanrının öngördüğü tarzda bir yaşam biçimi süreceğini, bu yaşantı sırasında onun istekleri doğrultusunda hareket ettiğinde ise kendisine ulaşabileceğini vurgular. Hatta insan Tanrıdan aldığı soylu ve doğru öğütleri uygulamadaki başarı ölçüsüne göre, kendisi için belirlenmiş olan talihin üstüne bile çıkabilir.


Yüce bir ruh Tanrıya itaat etmeli ve evrenin yasası ne emrederse duraksamadan yerine getirmelidir. Bu durumda ya Tanrıyla birlikte daha aydınlık ve daha dingin bir şekilde yaşamak üzere daha iyi bir yaşama yollanacak ya da hiçbir zarara uğramadan kendi doğasına karışacak ve bütüne geri dönecektir.


Tanrı iyi insanı keyif içinde yaşatmaz; onu sınar, sertleştirir, kendisi için hazırlar.


Çünkü insan kendisini tanıması için sınanmalıdır; bir atılım yapmadıkça ne yapabileceğini öğrenemezsin.


Bu yüzden Tanrı, değer bulduğu ve sevdiği insaları sertleştirir, sınar, terbiye eder; öte yandan lütufta bulunuyormuş ve esirgiyormuş gibi göründüğü insanları zayıflatıp gelecek kötülüklere direnemeyecek hale getirir.


Niçin Tanrı iyi insan hastalık, keder ya da başka sıkıntılar verir? Ordugahta tehlikeli görevler en cesurlara verilir de ondan; komutan, geceleyin tuzak kurup düşmanlara saldırsınlar, yolu tetkik etsinler diye en seçkin askerlerini göreve yollar.



 
 
 

Yorumlar


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

05397214750

©2020, hbdivarci tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page