Toplum Sözleşmesi/Jean Jaques Rousseau(1)
- HBDivarcı
- 6 Eyl 2021
- 1 dakikada okunur
Özgür doğan insan, her yerde zincirlere vurulmuş. Kendini diğerlerinin efendisi sananlar bile, diğerlerinden daha fazla köle olmaktan kurtulamıyor.
En eski, en doğal topluluk aile olmasına karşın, çocuklar kendilerini korumak için babaya gereksinim duydukları sürece bağlı kalırlar ona.
Ailenin ilk siyasi topluluk örneği olduğu söylenebilir: başkanın imgesi baba, halkın imgesi çocuklardır; her ikisi de eşit ve özgür doğumlu oldukları için, özgürlüklerinden yalnızca kendi yararları adına vazgeçerler.
Him kimse, türdeşi üzerinde doğal bir yetkiye sahip olmadığı, güç de herhangi bir hak doğurmadığına göre, insanlar arasında bu durumda, geriye herhangi bir yasal yetke oluşturmak için, yalnızca sözleşmeler kalıyor demektir.
Özgürlükten vazgeçmek, insan olma özelliğinden, insanlık haklarından, dahası ödevlerinden vazgeçmektir. Her şeyden vazgeçen biri için, zararın karşılanmasının olanağı yoktur.
Böylece, duruma hangi açıdan bakılırsa bakılsın, tutsak etme hakkı, sadece yasa dışı olduğu için değil, saçma ve anlamsız olduğu içinde de geçersizdir. Kölelik ve hak sözcükleri çelişkili sözcüklerdir; birbirlerini karşılıklı biçimde dışlarlar.
İnsanlarda, yeni güçler yaratamayacakları, sadece mevcut güçlerini birleştirip yönetebileceklerine göre kendilerini korumak adına yapabilecekleri tek şey, direnişi kırabilecek bir güçler topluluğuna varmak ve bu güçleri bir tek harekete geçiriciyle devreye sokup uyumla çalıştırmaktır.
Katılımcılardan her birinin can ve malını, oluşturulan ortak gücü, bütünüyle savunup koruyacak bir katılım biçimin bulunması… Her biri bu ortaklıkta, diğer bütün katılımcılarla birleşirken, yine de yalnızca kendi iradesine boyun eğmesi ve ortaklığa katılmadan önceki kadar özgür kalması. Toplum sözleşmesinin çözümünü sunduğu sorun işte budur.
Temel antlaşma, doğal eşitliği yok etmek yerine, aksine ahlaklı ve yasal bir eşitliği doğanın insanlar arasında fizik eşitsizlik olarak getirmiş olabileceği şeyin yerine geçirir ve insanlar, güçte ya da zihinsel yeteneklerde eşit olamayabiliyorken hepsi de anlaşma ve hukuk yoluyla eşitlenirler.
İradeyi genel irade haline getiren şey, kullanılan oyların sayısından çok, oyları birleştiren ortak çıkardır.
Comments