Dünyayı Değiştiren Düşünürler/Sadık Usta(1)
- HBDivarcı
- 31 Ağu 2021
- 2 dakikada okunur
Her yasa yapıcının hedefi, devletin güvenliği ve yurttaşların mutluluğunu sağlamak olmalıdır.
Eğer yasa yapıcı, mümkün olduğunca insanların, eşitliğinden ve özgürlüğünden çok az feragat ettirme ve yine de onlara mümkün olduğunca fazla güvenlik ve mutluluk sunabilmişse, o zaman görevini yerine getirmiş sayılır.
Anayasa, hükümetin yönetim şeklini düzenleyen yasalardan oluşur. Yasa yapıcı bu yasaları oluştururken, ulusun sahip olduğu ülke sınırları içindeki bütün bölgelerin özelliklerini, ülkenin coğrafi konumunu, komşu ülkelerin güç ve ilişkilerini ve sahip oldukları zihinsel birikimi ve en sonunda da kendi ulusunun sahip olduğu yaratıcı zekayı dikkate almalıdır.
Ancak kararlar almak ve bunları hayata geçirmek konusunda monarşi daha hızlıdır; çünkü gerektiğinde hızla kararlar alabilir, cezai yaptırımlar uygulayabilir ve bir yerden başka bir yere destek gönderebilir.
Monarşist yönetimlerin, özellikle de savaş durumlarında, cumhuriyetle yönetilen ülkelere göre daha avantajlı konumda olmalarının nedenleri; gizlilik, birlik ve hızlılıktır.
Monarşiyle yönetilen ülkelerin medeni yasaları, çok seyrek olarak cumhuriyetle yönetilen ülkelerin ya da tarımla uğraşan ülkelerin esas olarak ticaretle uğraşan ülkelerin yasalarıyla benzerlik taşır. Bu yasalar, içinde bulunulan çağ, gelenek ve iklime göre değişiklik gösterebilir.
Yasa yapıcılar, insanlar doğal şartlarda sahip oldukları eşitlik ve özgürlüklerini kaybettiklerini daha az hissetsinler diye, her yerde, her şart altında ve her türlü yönetim şekli altında söz konusu eşitlik ve özgürlük düşüncesinin ruhunu, toplumsal bir ruha dönüştürmeyi amaç edinmelidirler. Yasama organları bu amaçlara uygun hareket ettikçe mükemmelleşir; bu hedefe ne kadar yakınlaşırlarsa insanlara da o kadar güven ve mutluluk duygusu verirler.
Yasaların kölesi değil fakat dostu olur. Birbirinin rakibi olanları ancak yurt ve vatan sevgisi birleştirebilir; vatan sevgisi çatışmaları ortadan kaldırır; böylece her yurttaş, yanı başındaki yurttaşını toplumun ve devletin bir parçası olarak görür; herkes toplum için birlikte ve coşkuyla hareket eder; yurt ve vatan sevgisi her türden cesareti soylu hale getirir; nitekim insanoğlu, sevdiği için kendisini feda etmeye her zaman hazırdır.
(Denis Diderot)
Comments